Film, çektiği ekonomik sıkıntıların ve iş bulamama sorunlarının yanında, bir de sevgilisinden ayrılan trompet ustası bir adamın, herşeyi bir kenara bırakıp ücra bir kasaba okulunda müzik öğretmenliğine başlamasını anlatıyor.

Filmde, çöle sürgün edilen bir grup Koreli diplomat ve muhafız grubunun geri dönme mücadelesini anlatıyor.Grup zor doğa şartları ile mücadele ederken, yolda Moğollar tarafından kaçırılan Çin Prensesi ile karşılaşırlar. Grubun komutanı, Çin prensesini kurtarabilirlerse hem ülkeleri arasındaki husumete son verebileceklerini hem de ülkelerine rahatlıkla dönebileceklerini düşünmektedir. Planlarını başarı ile gerçekleştirip, prensesi Moğolların elinden kaçırırlar. Moğollardan kurtulmak sandıkları kadar kolay olmayacaktır.

Müzik yapımcısı Goo-Joo Mr. Children grubunun vokalistinin ölümünden sonra Güney Kore’den ayrılmıştır. Ancak 3 yıl sonra Güney Kore’ye geri döner. Hava alanında bavulu kaybolur. Goo-Joo’nun bavulu yanlışlıkla bir turist rehberinin asistanı olan Yoo-Jin tarafından alınmıştır.Goo-Joo geri döndüğü için grubunu da yeniden bir araya getirmek istemektedir. Ancak yeni bir vokalist bulması gerekmektedir ve bunun için seçme yapmaya karar verir. Bavulunun kaybolduğunu anlayınca telefonunu arar ve Yoo-Jin’le bavulu geri alması için randevu ayarlar. Yoo-Jin ise geçmişte bir dönem bir grupta yer almıştır. Bir şekilde Goo-Joo’nun düzenlediğinden haberi olmadığı halde, seçmelere katılmaya karar verir.

Park Eun Woo Honoi'deki bir klinikte doktordur. Vietnamli bir kıza aşık olur. Ama aşık olduğu kız çocukluk arkadaşıdır ve babasının ölümü onu sarsmıştır. O bu aşktan vazgeçmek istemez. Bunun için çeşitli çılgınlıklar yapmıştır. Ve başına gelenlerle devam eden kısa bir film...

Jin bir karabasan görmüştür; rüyasında onun yüzünden bir trafik kazası oluyordur. Uyanıp, rüyasında gördüğü kaza yerine gittiğinde, kabusundaki şeklinde bir kazayla karşılaşır. Fakat kazaya Ran isminde bir kadın sebep olmuştur.Jin kaza mahallinde Ran’la tanıştığında aralarında bir bağ olduğunu anlar. Ran Jin’in rüya gördüğünde yaptıklarını, gerçek hayatta yapıyordur.Aşk, bellek, hayal öğelerini insanların doğru kuramadıkları mesajşim üzerinden anlatan yönetmen Kim Ki-duk ’un on beşinci uzun metrajlı filmi Rüya’da da usta, insan ilişkilerinin yarattığı dramı beyazperdeye taşıyor.

Moon-Ki (Bong Tae-Gyu) geçirdiği otomobil kazası sonucunda hastahane de gözlerini açıyor ve uyandığında adını, ailesini yada nerde yaşadığını hatırlamıyor. Parmak izi kontrolleri sonrasıında isminin Moon-Ki olduğunu ve adresini öğreniyor. Eve vardığında yabancı olduğu bu evde gariplikler hissediyor. Gecenin bir yarısı uyandığında karşısında duran bir kadınla (Park Shin Hye) ile karşılaşıyor. Kadın s Moon-Ki'ye bir hayalet bulunduğunu söylüyor ama s Moon-Ki kazadan sonra halüsülasyon görmüş olduğune inanıyor. Yine de Moon-Ki hayaletle beraber bir cenaze törenine katılıyor ve bir fotoğraf görüyor. Fotoğraf yanındaki hayaletten başkası değildir.

Film, bir balıkçının ölüm nedenini ortaya çıkarmak için bir aileye yaklaşan kadın şaman hakkındadır. Bu film Park Chan-wook tarafından yönetilmiştir; başrollerde Oh Kwang-rok ve Lee Jeong-hyeon vardır ve film bir iPhone 4 ile çekilmiştir.

İlk vizyonu Cannes’da Yönetmenlerin On Beş Günü kısmınde yapılan Mezara Kadar, sert dövüş sahneleri, kovalamacalar, kara mizah, toplumsal hiciv ve bir nebze gerçeküstücülüğü esirgemeyen, hınzır bir polisiye gerilim. Filmin anti-kahramanı, annesinin cenazesinden dönerken kazayla otomobiliyla çarparak birini öldüren dedektif Gun-su. Kabahatunu örtbas etmek için Gun-su, öldürdüğü adamı da annesinin tabutuna koyar. Birkaç gün sonrasında, güvenlik bu kazayı soruşturması için Gun-su’nun ortağını görevlendirir. Ortağı vakanın detaylarını ortaya çıkardıkça Gun-su’nun huzursuzluğu da artar. Üzerine üstlük, kazaya şahit olan biri de Gun-su’yu tehdit etmeye başlamıştır.

Hee-soo son 20 yılın kitapları en çok satan bir kadınken eser hırsızlığı yaptığı gerekçesiylesuçlanır .Çaresizlik içinde geçen iki senenin ardından, yayıncı olan eski bir dostunun yardımıyla görkemli bir geridönüşün hayalini kurmaya başlar. Kızı Yun-hee'yi de yanına alarak ufak bir kasabanın ücra bir köşesine yerleşir .Kızı tanımlanamayan bir figürle konuşmaya başlar. Yeni bir esin kaynağı için can atarken çareyi kızının bu figürden duyduğu hikayeleri yazmakta bulur.Yazdığı romanın yine çok satmasıyla eski şöhretli günlerine geri dönmesiyle şöhretini kaybetmesi bir olur çünkü yeni kitabı 10 yıl önce gösterilen bir romanla aynıdır. Masum bulunduğunu ispatlamak adına gerçeği ortaya çıkarmak için esrarengiz bir yolculuğa çıkar.